Ayşe Güler Akın Röportajı
Y B – Lefkoşa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nde şan öğretmeni olarak görev yapıyorsunuz. Güzel Sanatlar Lisesi’nde görev yapmanın zor ve kolay tarafları var. Sizce bunlar nelerdir? Milli Eğitim Bakanlığı okulunuza gereken önemi ve ilgiyi gösteriyor mu?
A G A - Evet, ülkemizde tek ve özel olan değerli bir okulda şan öğretmeniyim. Bu okulda başarılı bir eğitim verebilmek için, diğer okullara nazaran, çok daha özverili çalışmalar yapmak gerekiyor. İşte bu özveri sonunda, size öğrencileriniz tarafından da olumlu ve güzel geri dönüşümler geldiği zaman, öğrencilerimde bu denli etkili olma hazı beni daha da motive etmektedir… Sıkıntılar yaşamıyor muyuz? Tabii ki yaşıyoruz. Bir kere bina olarak, ortam olarak gözle de kolaylıkla görülebilen bir sanat okulu ortamına yakışmayan dersliklerde derslerimizi sürdürüyoruz… Bu da eğitimimizi daha da zorlaştırmaktadır…
Y B – Okulunuz Piyano öğretmeni, piyanist Demet Alkan’la 26 Mayıs’ta Bellapais’de bir konseriniz var. Bu konserin teması nedir? Geçen sene Mayıs ayında da aynı vesile ile bir konseriniz olmuştu. Yeni Bakış okuyucuları için bu konserin vesilesini anlatır mısınız?
A G A - Geçen yıl oldugu gibi bu yıl da, Girne Hayvanları Koruma Derneği adı altında, hayvanlara bir nebze katkı koyabilmek adına, anlamlı ve güzel bir konser gerçekleştirmek amacındayız… Konserimiz tamamen yardım amaçlı olacaktır. Katkıda bulunacağım bu konserde, sanatımı sanat sever dostlarımla paylaşırken, amacında çok değerli varlıklarımız olan hayvanlara ulaşıyor olması bana inanılmaz mutluluk ve heyecan vermektedir… Sanatsal anlamda Bellapaise ortamında, çok güzel bir aksam yaşanacağını düşündüğüm konserimizde, tüm sanat ve hayvan severleri aramızda görmek bizlere çok daha keyifli paylaşım yaşattıracaktır. 26 mayıs akşamı konserimiz 20.30 da başlayacaktır.
Y B – Geçen hafta bir konserde yer aldınız. “Umut konseri” adı altında düzenlenen bu konserin vesilesi neydi, sizce halkımız konserlere gereken duyarlılığı gösteriyor mu?
A G A - Lefkoşada, Can Sözer yönetimindeki Lefkoşa belediye orkestrasıyla birlikte, katkısı tamamen kanser hastalarına yönelik, benimle birlikte farklı bir çok tanınmış değerli solist arkadaşlarında katkı koyduğu cd. tanıtım amaçlı umut konserinde yer aldım…Eserlerin söz yazarları, yine bizler gibi Kıbrıslı sanatçılara, besteleri Mustafa Tozakı'ya ait bu anlamlı cd.de bende, sözlerini Şirin Zaferyıldızı' na, bestesi Mustafa Tozakı'ya ait, "Yazmasam Çıldıracaktım" isimli eseri seslendirdim…
Bu tür yardım amaçlı yapılan işlerde, sanatımla bir nebze yardımda bulunmak ve böylesine anlamlı katkılarda bulunabilmek, her zaman benim için heyecan vericidir. Gerek hayvanlar, gerekse kanser hastalarına yardımda bulunabilmek benim için çok anlamlı ve mutluluk verici…
Sanatımla ilgili bana ayrı gurur veren çalışmalardan biri de, bu röportajın hazırlanmasına vesile de olan, seninle birlikte gerçekleştirdiğimiz çalışmalardır. Ülkemiz için çok değerli olan iki liderimiz için, bestelemiş olduğun eserleri seslendirmiş olmam… Dr. Küçük için yapılan eserini seslendirmek benim için onur vericiydi… Yüreğine sağlık Erbay Geceyatmaz….
Y B – Öğrencilerinize okulda, ne türde eserler öğretiyorsunuz, öğrettiğiniz tarza öğrencilerinizin bakış açısı nasıldır? Onların ilgilerini nasıl topluyorsunuz? Çünkü biliyorsunuz, gerek iletişim araçlarında, gerekse eğlence yerlerinde icra edildiğinden dolayı gençlerimizin popüler müziğe yönelimi oldukça yüksektir…
A G A - Okulda öğrencilerime ilk olarak vermeyi hedeflediğim nokta, doğru şan teknikleriyle doğru ve düzgün şarkı söyleyebilmeleridir. Bunu da müfredat gereği de olması gereken Türkü (Türkçe eserler), Aria Anticler (İtalyanca eserler), ve Lied (Almanca eserler) lerle gerçekleştirmekteyim… Evet eğitimimiz Klasik Eğitim ilkeleri üzerine kurulu, ancak benimle çalışan öğrencilerim, temel müzik olarak klasik eğitimle alınan eğitim sonucunda kullanacakları diğer türdeki müzikleri seslendireceklerinde de, çok daha farklı olabileceklerinin de bilincine varıyorlar… Evet bazen bazıları için bu diğerlerinden zor da olsa tabiki en son seçim onların… Öğrencilerim arasında konservatuara Şan Bölümü'nü kazanarak gidenlerin yanı sıra, çok iyi üniversitelere girenler ve piyasada çok iyi yer edinmişlerimizde var.
Y B – Halkımızın sanatınıza bakış açısı nasıldır? Çünkü klasik müzik, ancak belli bir eğitim alındıktan sonra zevkli bir hale gelebiliyor…
A G A - Evet Klasik Müzik, diğer popüler müziklere göre daha ağır olabilir… Ancak biz sanatla uğraşan ve konserler veren kişilere bu anlamda daha da iş düşüyor. Klasik Müziği tanıtmalıyız, ki bu ülkemizde yapılmıyor değil …sadece ulaşılmada zorluklar yaşıyoruz… Yapılan konserlerimizde katılımların daha da arttığını görebiliyorum. Opera duyguların sözlerle yansıtıldığı bir sanattır. Dolayısı ile konser programlarımda Türkçe eserlere de yer vermekteyim.
Müzik bir kültür, bir alışkanlıktır. Klasik müziği doğru tanımlamak, sunmak gerekir… Gerekir ki, Klasik Müziğe ilgi duyan kişiler, Klasik Müziği bir kültür haline getirebilsinler…..
Evet biz eğitimcilerinde bu konuya doğru katkılar koyması gerekiyor… İnsan doğuyor ve klasik müzikle (ninnilerle) uyuyor. Çocukluk döneminde izlediği çizgi filmleri, Klasik Müzik altyapısı ile izliyor. Bu döngü okula başladığında da devam edebilmeli, doğru zamanda doğru müzikler kullanılmalı… En önemli ve her zaman değindiğim nokta bu… Çocuğun ilk tanıştığı eser, Beethoven'in en iyisi, tanınmışıdır diye, en ağır eseri olmamalıdır.
Y B – Ülkemizde, sanata ve sanatçıya gereken değer veriliyor mu sizce? Önerileriniz nelerdir?
A G A - Maalesef bizim ülkemizde sanatçıya ve sanata gereken saygı ve değeri sanatcıların bile zaman zaman vermediğini görebiliyorum... Her işte olduğu gibi, yapılan işe 'ki hele de bunu sanat olarak adlandırıyorsak' özen göstermeliyiz. Özen göstermeliyiz ki, ulaşımımız temiz doğru ve anlaşılır olsun… Bu doğrultuda da saygı ve değer verilmesi de çok önemli tabii ki... Anlaşılır olabilmek adına, daha öncede değindiğim gibi, eğitim programlarımızda sanata daha da katkılar koymalıyız. Konser ve sergilere katılımları artırmalıyız. Herkesi ülkemizde de her yıl özellikle bu aylarda düzenlenen konser etkinliklere gitmelerini tavsiye ediyorum… Sanatsız bir toplum, çiçeksiz bir bahçeye benzer… Sanatla yaşayalım... Sanatsız kalmayalım…
Bu keyifli sohbet için çok teşekkürler değerli arkadaşım …

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder