İNSANIN İLK ÖNCE ÖĞRENMESİ GEREKEN DİL TATLI DİLDİR
Sevgili okurlar, bu haftaki Kıssadan-Hisse köşesinde sizlere, 1 Şubat 1999 da hayata gözlerini yuman, şarkıları ile büyük küçük hepimizin gönlüne taht kuran, özlü sözleri ile hala daha kalplerimizde yaşayan, büyük sanatçı Barış Manço dan bir anı-hikaye paylaşmak istiyorum…
Barış Manço Fransa da, bir televizyon programının canlı yayınına konuktur. Karşısında küstah bir spiker vardır ve Barış Manço ile program içinde dalga geçmektedir. Barış Manço ya ihtafen sürekli, “İşte Türk, yani barbar, vahşi vs…” demektedir. Barış Manço her zamanki hoşgörüsü ile karşılık vermiyor, sunucu ise Barış Manço nun suskunluğu karşısında ısrarla bu davranışını tekrar ettiriyor… Sonunda Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere “Yanınızda kağıt para var mı?” diye sorar!
Bu soruya spiker çok şaşırır ve “Evet, ama ne olacak “ der. Barış Manço ısrar edince, spiker cebindeki kağıt paraları çıkartır. Bu olaydan az önce Barış Manço canlı yayında “Anahtar” adlı şarkısını söylemiştir. Bu şarkının bir bölümü şöyledir: “Beş Akif- Bir Saat Kulesi, iki Kule- bir Fatih, beş Fatih- bir Mevlana, iki Mevlana- bir Sinan” (Barış Manço/ Anahtar şarkısı/ Darısı Başınıza Albümü/ 1992).
Bu şarkı bir matematik sorusudur ve şarkıda adı geçen kişiler, o dönemdeki Türk parası banknotlarının arkasına resimleri basılmış kişilerdir. Barış Manço spikerin verdiği paranın üstündeki kişiyi göstererek spikere sorar:
-Bu paranızda fotoğrafı olan kişi kim?
Spiker şaşkın bir halde cevap verir:
-General…
Barış Manço, diğer paralardaki fotoğrafları olan kişileri de sorar, spikerin verdiği cevaplar hep aynıdır. ”General, Amiral, Komutan…” Spikerin bu “falanca General, falanca Amiral, falanca Komutan” cevaplarından sonra, bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarını çıkarır…
-Bu parada fotoğrafı olan kişi, Mehmet Akif Ersoy dur, şairdir… Bu fotoğraftaki kişi Mevlana dır, düşünürdür… Bu paradaki fotoğrafı olan kişi Fatih Sultan Mehmet tir, adaletin sembolüdür… Bu paradaki kişi ise, Atatürk tür, “Yurtta Barış Dünyada Barış” diyen kişidir… Bizim paralarımız bunlar, biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına şairlerimizin, düşünürlerimizin, bilim adamlarımızın fotoğraflarını bastık… Siz Fransızlar kendiniz barbar, vahşi olduğunuz için paralarınızın arkasına hep savaş adamlarının fotoğraflarını basmışsınız! Der…
Barış Manço nun bu müthiş cevabından sonra, televizyon yöneticileri canlı yayını keserler ve spikeri yayından alırlar. Yerine başka bir spiker gelir ve canlı yayın yeniden başlar. Yeni spiker Barış Manço dan ve Türklerden özür diler, programa böylece devam edilir…
Sevgili okurlar, Barış Manço nun çoğu şarkısında gerçekten de bilmeceler, özlü sözler ve yaşanmış olaylar, tarihler vardır, Şarkılarının konularını hiç çekinmeden günlük hayattan da alabilirdi. Bu alınan olayları bizlere öyle güzel bir şekilde anlatırdı ki dinlemekten kendimizi alıkoyamazdık…
Bu hikayeden de anlaşılacağı gibi hayata her zaman pozitif bakmayı seven bir yapısı vardı Barış Manço nun… “Bir gün ölürsem, öldüğüm günü değil, doğduğum günü hatırlayın” sözü bu düşünceyi pekiştirir niteliktedir. Hangimizin kulaklarında yok ki sesi Barış Manço nun? Televizyon programlarını kapatırken, “Barış Manço Moda 81300 İstanbul, tekrar ediyorum Barış Manço….. Moda… 81300 İstanbul” anonsunu hiçbirimiz unutamadık. Sizlere son olarak Barış Manço nun şarkılarında kullandığı ve söylediği özlü sözlerinden birkaç örnek vermek istiyorum:
-Her yeni doğan bebek, yeni bir dünya demek
-Şam ipeğinden burma giysen bile, zemzem suyuyla yıkansan bile, dünya ahiret bir keyif sürmek için, mutlak dökmeli helel alın teri
-Usta terzi dar kumaştan bol gömlek diker, doğrutartan esnaf rahat huzurlu gezer, eğrinin ve doğrunun hesabı mahşerde, dünyada biraz huzur herşeye bedel
-İnsanınöğrenmesi gereken ilk dil, tatlı dildir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder