Çöp Kamyonu Kanunu
Yağmurlu bir gündü… Genç kadın şemsiyesini açmış, yolun kenarında bekliyor, elinde ıslanmamak için şemsiyesini sıkı sıkı tutuyor, öbür eliyle de geçen taksilere işaret veriyordu. Geçen taksilere dikkatlice bakıyor ve yolcu olarak binebileceği, müsait, boş bir taksi bulmaya çalışıyordu. Sonunda müsait bir taksi durmuş ve genç kadını almıştı. Kadın duran taksinin arka kapısını açmış, yağmurda daha fazla ıslanmamak için acele ile taksinin arka koltuğuna telaşla kendini atmıştı…
Genç kadın taksiye bindikten sonra, önce yaşadığı telaştan kendini acele ile kurtarmış ve şoför ile selamlaştıktan sonra, gitmek istediği adresi şoföre söylemişti.Araba sağ şeritte yol alırken, siyah bir araba, aniden yola, kadının bindiği taksinin önünden yola çıktı. Taksi şoförü, önüne aniden çıkan arabaya çarpmamak için, sert bir şekilde frene bastı. Taksi kaydı ve önündeki arabaya çarpmaktan kıl payı kurtuldu. Taksi şoförünün de genç kadının da emniyet kemeri bağlı olmasa, belki de başlarını öndeki cama çarpacaklardı. Şoförün refleksi ve emniyet kemeri, olası bir kazayı önlemişti.
Siyah arabanın sürücüsü durup camdan başını çıkardı ve elini arkada kalan taksiye doğru sallayarak, bağırmaya ve küfretmeye başladı. Taksi şoförü ise gayet sakindi. Önce önündeki arabaya doğru içten bir gülümsedi, sonra da gülümsemeye devam ederek elini salladı. Kadın, bütün bu olanların korkusunu ve şokunu yaşarken, taksi şoförünün yaptığı davranışa daha da şaşırmıştı… Önündeki araba yol almaya devam edince, şoför de sakince arabasını sürmeye devam etti. Şoförün yüzünde ve hareketlerinde en ufak bir gerginlik ifadesi yoktu…
Genç kadın yaşadığı korku ve şoku bir türlü üzerinden atamıyordu. Sakinleşmeye başlayınca, taksiyi sakince kullanmakta olan şoföre heyecanla sordu:
Taksi şoförü gülümsemeye devam ederek:
dedi ve arabasını sakince kullanmaya devam etti… Genç kadın çok şaşırmıştı. Üstelik bu konuşulanlara da bir anlam veremiyordu. Merakla sordu:
Şoför, biraz kadının şaşkınlığına, biraz da yaşanılan olayın karşısındaki tavrına gülerek:
Genç kadın, taksi şoförünün bu düşüncesine hayran oldu ve hayatta geçirdiği kızgınlıklarını, öfkelerini, hayal kırıklıklarını gözünün önüne getirdi… Evet, bilge olmak belki de bu ince düşüncelere sahip olmak ve onları uygulamaktı. Artık olaylara, taksi şoförünün baktığı gözle bakacak, ‘kimsenin çöpünü, kimseye taşımayacaktı’…
Hayatımıza baktığımızda, galiba birçoğumuz başkalarından aldığımız çöpleri bir başkasına boşaltmakla meşgulüz… Üstelik bu yaptığımız davranışlar bizi fazlasıyla etkiliyor ve bunların sonucunda da, ya yorgun düşüyoruz ya da hastalıklara davetiye çıkartıyoruz. Halbuki çöp kamyonu kanununu uygularsak hayatta kendimize daha mutlu, daha yaşanabilir bir dünya yaratırız…
Çoğunu başkalarından aldığımız kızgınlıklarımızı, öfkelerimizi, hayal kırıklıklarımızı çoğumuz, özellikle trafikte, birbirimize ‘satıyoruz’... Bunun sonucu olarak da, hem mutsuz oluyoruz, hem de çevremizdeki insanları mutsuz ediyoruz…
Ne dersiniz, bu ‘çöp kamyonu kanunu’ hayatımızı daha mutlu olarak yaşamaya etken olur mu?...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder