14 Haziran 2015 Pazar

İş Cinayetleri

                                                                        İş Cinayetleri

       10.6.2015 tarihinde, saat 17 00 dolaylarında, Mağusa Tıp Merkezi arasındaki inşaatta iskele demirlerinin çökmesi sonucu, Mehmet Çetrez ve Rüstem Razıkolov isimli iki işçi,toprak zemine düşüp ağır yaralandı. Mehmet Çetrez Mağusa hastanesine kaldırılırken, yolda hayatını kaybetti. Razıkolov ise tedavi altına alındı...

       İş kazaları, daha doğru bir deyişle iş cinayetleri...

       İstatistiklere göre 2006 yılından 2012 yılına kadar geçen sürede, iş cinayetleri sonucu 52 kişi yaşamını yitirdi, 1792 kişi ise yaralandı...

       Çalışma ve Sosyal Güvenlik! Bakanlığı'na bağlı Çalışma Dairesi Müdürü İsmail Bayhanlı ise yaptığı açıklamada, mevcut personelle denetimlerin sürdüğünü, fakat uyarıların dikkate alınmadığını; bunun bir kültür olduğuna değinip, bu bilincin arttırılması gerektiğini söyledi. Uyarıların fazla dikkate alınmadığını vurgulayan Bayhanlı, meslek odalarının kendi üyelerini bilinçlendirmeye çalıştığının altını çizip, kullanılan malzemelerin yetersiz olduğuna dikkat çekti ve iskelelerin emniyetli bir şekilde kurulmadığını belirtti...

       İnşaatlar, insanlar dünya yüzünde varoldukça devam edecek, çünkü insanların yaşadıkça sığınma içgüdüsü mevcut...

       İş kazaları ülkemizde artık o kadar sıradan bir olay haline geldi ki gazeteler, bu üzücü haberi verip öbür haberlere devam ediyorlar. Sonra yaşam yine devam ediyor, ta ki bir öteki iş kazasına kadar...

       Ya üzerinde yaşadığımız devletin başka mekanizmaları? Onlar ne yapıyor bu olaylardan sonra?

       Tekrar edelim; Çalışma ve Sosyal Güvenlik! Bakanlığı'na bağlı Çalışma Dairesi Müdürü, (isim hükümetler değiştikçe değişebilir, çünkü hükümet değişince üçlü kararname ile başka bir müdür atanıyor) yaptığı açıklamada,...

       Aynen yukarıda yazılan paragrafa benzer cümlelerle kurulmuş açıklamalar yapılıp, olayın bakanlığa bağlı olabilecek kısmından çabuk sıyrılmak için, (süresi on dakikayı geçmemek koşulu ile) bir açıklama yapılıp olay kapanıyor, ta ki bir sonraki cinayete kadar... 

       Sonra ne mi oluyor? Kısır Döngü... Yani  Austin Yiro...

       Sadece zaman ve mekan değişiyor, ancak insanlar "iş kazası" adı altında, kötü çalışma şartlarından ve güvenliksiz iş ortamlarından kurtulamıyor ve ihmalkarlığın hat safhaya geldiği zaman da iş kazası meydana geliyor...

       İşte o zaman, o işçinin canı Allahın takdirine kalmış... Ölmediğinde 'öldüren Allah öldürmüyor' düşüncesiyle o işçiler yine kötü ve sağlıksız çalışma koşullarına itiliyor...

       Peki devletimizin burada ne yapması gerekli? Denetim yapılması gerek ki, zaten bunun yapıldığı iddia ediliyor...

       Bu denetimler sonunda inşaat ruhsatı olmayan inşaatlar, kaçak çalıştırılan işçiler ve sağlıksız iş koşulları tespit edildiğinde ne tür cezalar uygulanıyor?

       İnsan hayatı bu kadar mı ucuz? 'Zaten kaçak işçi çalıştırıyoruz, ondan dolayı ona bir zarar gelirse devletin haberi olmayacak' mentalitesi oluşacak kadar serbest kalabilen şirketler...

       Korkusuzca kaçak işçi alınıp verilen komik ücretler ve dolayısı ile insanları kötü yaşam koşullarına iten devlet yönetimi...

       Evet kaçak işçiler, ruhsatsız inşaatlar ve sağlıksız ve tehlikeli iş koşulları...

       Bunun ötesinin olmadığını düşünebilirsiniz, ancak burada daha kötü bir şeyler de dönebilir... 

       Binanın boyasından sorumlu şirket olan 'Seçkin Boya' isimli şirketin de aslında hayali bir şirket olduğunu söylersek ne dersiniz?

       Şaka gibi ama gerçek...

         

               

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder