Sevgili
okurlar tekrar merhaba… Bugünden itibaren her perşembe günleri, gazetemiz “Yeni
Bakış” ta, eğlendirici, düşündürücü ve ders verici olduğunu düşündüğümüz bir
hikaye ile, “Kıssadan- Hisse” isimli köşede birlikte olacağız… Sizlerle ilk paylaşacağımız
hikayemizin adı “Kendi Yıldızını Bulmak”… Zevkle okumanız, düşünmeniz,
sevdiklerinizle paylaşmanız dileği ile…
Bir
zamanlar yazılarını yazmak üzere sürekli okyanus sahiline gidip oralarda kendi
ile başbaşa kalan, aydın bir adam varmış. Çalışmaya başlamadan önce sahilde bir
yürüyüş yapar, böylece yazacağını kafasında planlarmış… Bir gün sahilde
yürürken plaja doğru baktığında, danseder gibi hareketler yapan bir insan silueti
görmüş. Başlayan güne danseden biri olabileceğini düşünerek gülümsemiş ve ona
yetişebilmek için adımlarını hızlandırmış. Yaklaştıkça bunun bir genç adam
olduğunu ve dansetmediğini görmüş. Genç adam birkaç adım koşuyor, yerden bir
şey alıyor ve yumuşak bir hareketle okyanusa fırlatıyormuş. Biraz daha
yaklaşınca seslenmiş:
-“Günaydın… Ne yapıyorsun böyle?”
Genç
adam durmuş, başını kaldırıp bakmış ve tekrar yaptığı işe dönerek cevap vermiş:
-“Okyanusa deniz yıldızı atıyorum.”
-“Sanırım şöyle sormalıydım,” demiş bilge adam… “Neden okyanusa deniz
yıldızı atıyorsun?”
-“Güneş
çoktan yükseldi ve sular çekiliyor. Eğer onları suya atmazsam ölecekler.”
-“Ama
delikanlı, görmüyor musun ki kilometrelerce sahil var ve baştan aşağı deniz yıldızıyla
dolu. Hiçbirşey farketmez.”
Genç
adam kibarca dinlemiş, eğilerek yerden bir deniz yıldızı daha almış ve
dalgalanan denize doğru fırlatmış.
-“Ama
bunun için farketti.”
Bu
cevap bilgeyi şaşırtmış. Ne söyleyeceğini bilememiş. Geriye dönmüş, yazısının
başına geçmek üzere kulübesine gitmiş. Gün boyunca bir şeyler yazmaya
çalışırken genç adamın görüntüsü gözünün önünden gitmemiş. Aklından çıkarmaya
çalışmış bir türlü olmamış. Nihayet farketmiş ki, o koca bilim adamı, o büyük
şair, bu gencin davranışının özünü kavrayamamış. Çünkü bu gencin aslında
yaptığının evrende bir gözlemci olmayı ve olup biteni izlemeyi değil, evrende
bir oyuncu olmayı ve bir fark yaratmayı seçmek olduğunu anlamış, utanmış. O
gece sıkıntı içinde yatmış. Sabah olduğunda bir şey yapması gerektiğini bilerek
uyanmış. Yataktan kalkmış, giyinmiş, sahile inmiş ve o genci bulmuş ve büyün
sabahı onunla okyanusa deniz yıldızı atarak geçirmiş…
Gelecek hafta başka bir hikaye ile “Kıssadan- Hisseye” köşesinde
buluşabilmek ümidiyle hepinize mutlu, günler dilerim…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder